MEZOTERAPİ
Mezoterapi; mesoderm kaynaklı organ ve doku hastalıklarında, seyreltilmiş ve çok düşük doz ilaçlarla, çeşitli teknikler kullanılarak yapılan enjeksiyon tedavisidir. Mezoterapi uygulamasında ‘doğru yere, az miktarda, doğru zamanda, daha az sıklıkla, düşük doz’ ilkeleri benimsenir. Böylece az yan etki ile daha etkin bir tedavi yapılmış olur. İlaçlar direk kullanılmaz, belli oranlarda seyreltilerek, çok düşük dozda, kokteyller ve karışımlar şeklinde, hastalıkla ilgili bölgeye uygun yer seçilerek uygulanır.
Mezoterapi ilk olarak Fransız doktor Michel Pistor tarafından 1952 de cilde enjeksiyon uygulanmasıyla başlamıştır. Dr Pistor sağır bir hastanın astım atakları için intradermal prokain uygulaması yapar ve takiplerinde hastanın işitme kaybının azaldığını görür ve kulak etrafına enjeksiyon yapmayı sürdürür, başarı elde eder. 1958 de ‘Mezoterapi’ adı verilerek, tedavi uygulamaya konur.
Ülkemizde, 2014 yılına kadar sertifikalı uygulayıcısı olmayan mezoterapinin, 2014 yılında Getat uygulamaları içinde yer almasıyla, Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen sertifikasyon eğitimleri başlamıştır. Dünyada ve özellikler Avrupa’da uzun yıllardır dermatolojide, fizik tedavi, ortopedi ve antiagingde sıkça tercih edilmiştir.
Mezoterapi uygulaması, mesodermden köken alan dokuların hastalıkların patolojilerini çözmekte etkili olduğu için ‘mezoterapi ’adını almıştır. Mesoderm embriyolojik dönemde deri, kas, tendon, eklem ve kıkırdak gibi bağ dokularını oluşturan tabakadır. Dermis tabakası işlevsel olarak 3 bölümle ele alınır.1.mikrodolaşım 2.sinir-duyu dolaşımı 3.immunolojik yetenek. Mezoterapi bağ dokusuna spesifik olup, bu 3 bölüm, verilen ilaç ve enjeksiyon tekniği ile aktiflenmiş olur ve böylece tedavinin organizmaya etki etmesi sağlanır. Her ne kadar ismini mesodermden de alsa da mezoterapi endoderme ait sindirim patolojileri ve ektoderme ait dermatolojik hastalıklar da oldukça etkili bir yöntemdir. Mezoterapinin kesin bir etki mekanizmasından söz etmek pek mümkün olmakla beraber şuan için kabul gören 7 farklı teori mevcuttur.
Mezoterapide, hastanın durumuna göre seanslar haftada 2 veya haftada 1 şeklinde düzenlenir. Genelde ağrı mezoterapisinde en fazla 3 seanstır ve seans sonrası hasta değerlendirilmesi yapılır ve tedavi seansına karar verilir. Kozmetik alanda yapılan mezoterapide uygulama seansı kullanılan ürün özelliğine ve hasta ihtiyacına göre farklılık gösterir.
Mezoterapide kullanılan iğneler tek kullanımlık ve 4-6-10-13 mm uzunluğunda ve 27-30-32 G çapında olabilirler. İğneler, uygulanacak cildin dermis tabakasının kalınlığına göre değişir. Kullanılan enjektör büyüklüğü, yapılacak ilaç miktarına, uygulama yapan kişinin el tekniğine göre değişmektedir. Mezoperfüzyon uygulaması, aynı anda fazla sayıda iğne ile eşit dozlarda ilaç uygulaması yapılması esasına dayanır. Daha önceki uygulamalarda fazla sayıda iğne saplanarak yapılırken, artık bu işlem için daha pratik olan mezoterapi tabancaları kullanılmaktadır. Böylelikle aynı anda, çok fazla noktaya mezoterapi yapma imkânı elde edilmiş olur. Mezoterapi, tamamen manuel uygulanabileceği gibi cihaz yardımı ile de uygulanabilir.
Mezoterapide çeşitli teknikler kullanılır. Manuel intradermal uygulamada ilaç enjekte etmeden epidermisde çok sayıda delik açılır. Yüzeyel intradermal (NAPAGE) uygulamasında, hızlı bir şekilde sıçrama hareketi ile ciltte delikler açılır; kuru ve ıslak napaj uygulaması yapılabilir. Yüzeyel iğneleme( ppp) yönteminde de her noktaya 0.05-1 ml enjeksiyon sıvısı cilde verilir. Derin intradermal enjeksiyonda 1-3 mm derinlikteki dermise noktadan noktaya ilaç uygulanır. Subdermal enjeksiyonda dermiş altına uygulama yapılır; bu derinlik 4-13 mm seviyesindedir. Manuel uygulamalar dışında, bursit tekniği(manuel tekniğe benzer),tek vuruş, sürekli enjeksiyon, uzun süreli enjeksiyon(mezoperfüzyon) gibi cihaz teknikleri de vardır.
Toksik olmaması, ekonomik olması, lezyona yakın yere uygulanıp kısa sürede etki etmesi mezoterapinin önemli avantajlarıdır. Az ilaçla ve az seans uygulanır. Tercih edilen ilaç iyi seyreltilmeli, şeffaf olmalı, alerjik olmamalı, suda çözünen iyi yayılım gösteren olmalı, karışım sırasına dikkat edilmelidir.
Mezoterapi birçok alanda yaygın olarak kullanılan bir metottur. Miyozit, tendinit, bursit gibi doku hasarları, artrit, romatizma, artroz gibi eklem hastalıkları, trigeminal, servikobrakiyal nevraljilerde, migren, mikrodolaşım bozuklukları, arteritler, hepatik kolik, renal kolik, dismenore, kolitler gibi spasmodik ağrılarda, spor yaralanmalarında, kas, tendon hasarlarında, bağışıklık sistemi modülasyonunda, burkulmalarda, kırık, periostit gibi kemik hastalıklarında, jinekolojik ve ürolojik hastalıklarda, farenjit, larenjit, astım ve diğer solunum yolu hastalıklarında, dermokozmetik, antiaging, cilt yenilenmesi ve saç dökülmelerinde, selülitte, lipolizde tercih edilir.
Mezoterapide ciltte lokal kızarıklık, hematom, ekimoz, ilaç allerjisi, ağrı, enfeksiyon, cilt nekrozu, skar, yanık, flushing, bulantı gibi yan etkiler görülebilir. Uygulama öncesi ve sonrasında hastalar tarafından da dikkat edilmesi gereken hususlar da vardır.
Uzm. Dr. Meryem BETOS KOÇAK
Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü
Şükrü Paşa Aile Sağlığı Merkezi